× Ürünler Luxen No 1 Luxen No 2 Luxen No 3 Luxen No 4 Kurumsal Blog İletişim

Sipariş Özeti

Sepetinizde Ürün Bulunmamaktadır!

Ürünlerin Toplam Tutarı

0.00₺

Alışverişe Devam Et Alışverişi Tamamla

Güneş ve Güneş Koruyucular

Güneş ışınlarının getirmiş olduğu zararlı etkilerden korunmak için; yeterli korumayı sağlayacak kadar yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin kullanılması gerekiyor. Güneş Koruma Faktörü en az 15 olan güneş kremleri, UV ışınlarının zararlı kısımlarını büyük ölçüde engeller.

Güneş, canlıların yaşamını sürdürebilmeleri için bir düzenleyici olmakla beraber, yaymış olduğu ultraviyole (UV) ışınları ile zararlı etkiler gösterebilecek bir enerji kaynağıdır. Stratosfer tabakasında yer alan ozon, UV ışınlarının zararlı etkilerinin önüne geçen en önemli filtre görevindedir.Ozon tabakasında meydana gelen yırtılmaların artması, non-melanom ve malign melanom kanser vakalarının artmasına neden olmaktadır. Bilhassa yaz aylarında artan bu zararlı etkilerden korunmanın en etkili yolu güneş ışınlarından kaçınmaktır. 

UV ışınlarının miktarı mevsim, günün saatleri, dönenceler, yükseklik ve atmosfer şartlarına bağlı olarak değişim göstermektedir. Bu durumu örneklendirecek olursak, yaz mevsiminde dünyaya ulaşan UV miktarı, ilkbahar ve sonbahara göre daha fazladır.  Yine öğle saatlerinde gelen UV ışınları günün diğer saatlerine göre daha yüksektir. Hava durumu bulutluyken yansımadan kaynaklı UV miktarı daha yüksektir. Kar, UV radyasyonunun %75’ini geri yansıtır. Bulutlu ve karlı günlerde güneş yanıklarının şiddetinde artış meydana gelmektedir.

Güneşin UV ışınları dalga boylarına göre 3’e ayrılır:

UV-A (400-320 nm) enerjisi en düşük ve daha az tehlikeli UV ışınıdır. UV-A ışınları doza bağlı olarak eritem, bronzlaşma, yaşlanma ve kanser oluşumuna neden olmaktadır. Fakat bu etkilerin meydana gelmesi için UV- B ışınlarının 1000 katı kadar ışın dozuna ihtiyaç vardır. Güzellik salonlarında sıklıkla kullanılır.

UV-B (320-280 nm) İnsan ve diğer yaşam formları için en zararlı UV ışınlarıdır.  İleri derecede bronzlaşma, yanık ve yaşlanmaya neden olur. Deri kanseri ve katarakta yol açar. Bitki gelişimini yavaşlatır, doğal yaşamı ve diğer hayvanların yaşamını olumsuz yönde etkiler.

UV-C (280-200 nm) En kısa dalga boyuna sahip UV-C ışınları zararlı olmasının yanı sıra karsinojeniktir. Yalnız atmosfer tarafından filtre edildiği için yeryüzüne ulaşamazlar.

UV ışınlarının normal deri üzerindeki akut etkilerinin en belli başlıları; güneş yanığı (inflamasyon) ve bronzlaşma (melanogenezi uyarması), diğer biyolojik etkiler ise lokal sistemik immünsüpresyon, stratum korneum, epidermis ve dermisin kalınlığını artırması D vitaminin fotosentezidir. 

Özellikle çocukların güneşin UV radyasyonuna yüksek dozda ve aralıklı maruz kalması melanomun gelişiminde temel risk faktörü olarak belirlenmiştir. 

Güneş yanığı inflamasyonu (eritem), UV ışınlarının ilk ve en bilinen akut deri reaksiyonudur. Bilhassa açık tenli kişilerde, eritem ısı artışı, ağrı ve ödem gibi inflamasyonun klasik belirtileri şeklinde meydana gelir. UV-B ışınları eritem oluşumundan sorumludur. UV-A’nın aynı etkiyi oluşturabilmesi için UV-B’nin 1000 katı kadar enerji gerekir. UV-B’ye bağlı eritem güneş ışınları ile temastan sonraki birkaç saat içinde başlar, 6-24 saatte en üst düzeye gelir, birkaç günde solar ve yerini soyulma ve bronzlaşmaya bırakır. 

Güneşten koruyucular, UV ışınlarının absorbe etme, yansıtma ve dağıtma yöntemi ile deriye ulaşmalarını önleyen yerel ilaçlardır. Güneşten koruyucular güneş yanığını önleyerek yaşlanma izlerini azaltırlar. UV-A’ya bağlı kronik fotoyıkımı ve immünsüpresyonu azaltır, deri kanserinin oluşumunu önlerler. 

Güneş ışınlarından tam koruma sağlamak için güneş koruyucunuzu deri yüzeyine ince bir tabaka oluşturacak ölçüde uygulanarak homojen olarak dağıtılmalıdır. Bu miktar iki parmak kuralına denk gelir. Sürekli güneş altında bulunuyorsak, 2-4 saat gibi aralıklarla güneş koruyucunuzu yeniden kullanmanız gerekir. 

Güneş Koruyucu Çeşitleri Nelerdir ?

Kimyasal Koruyucular:

UV ışınlarını absorbe ederek, deriye girişini azaltırlar. Sadece UV-B’yi hem de UV-A’yı (320-360 nm den kısa dalga boyların) absorbe edenler olmak üzere 2’ye ayrılırlar. PABA, PABA esterleri, sinnematlar ve salisilatlardır. Kimyasal güneş koruyucularının renkleri yoktur ve kozmetik ürünler arasında kabul edilebilirlikleri fazladır. 

Fiziksel Koruyucular:

UV ışınlarını yansıtma ve dağıtma yöntemi ile fiziksel bir bariyer oluştururlar. Hem UV-A hem de UV-B’ye karşı iyi bir koruma sağlar. Kozmetik değildirler ve suda erimeye dirençlidirler. Ancak güneş etkisi ile ısınma sonucu eridikleri için iki saatte bir yenilenmelidir. Fiziksel güneş koruyucularının içerisinde; titantum dioksit, çinko, oksit, talk gibi maddeler yer alır. 

Kombine Koruyucular: 

Hem UV-A hem de UV-B içeren kimyasal koruyuculara fiziksel bir koruyucunun eklenmesi ile elde edilirler. Özellikle açık tenli kişilerde etkili bir koruma sağlarlar.

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için; yeterli korumayı sağlayacak kadar yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin kullanılması gerekmektedir. UV ışınlarının zararlı kısımlarını büyük oranla, güneş koruma faktörü en az 15 olan güneş kremleri bloke eder. 6 aydan daha küçük bebeklere güneş kremi sürülerek güneşe çıkartılması ve cilt yapınız çok hassas değilse de dudak, burun, eller gibi hassas bölgelerin mutlaka korunması gerekir. 

İyi bir güneş koruyucu ürün; suya, terlemeye ve buharlaşmaya karşı son derece dayanıklı olmalı, kokusuz ve renksiz olmalı, irritan, toksik ve duyarlandırıcı olmamalıdır. Güneşten koruyucunun etkinliğini devam ettirebilmesi için, uygun bir taşıyıcı içerisinde olması ve hem UV-B hem de UV-A’yı absorbe etmesi gerekmektedir. 

Güneş koruyucu krem tavsiye edilirken kişinin cilt rengi ve tipi, ışık duyarlılığı olup olmadığı, mesleği ve açık hava aktiviteleri, göz ile ilgili duyarlılığı olup olmadığı dikkatle dinlenmelidir. 

Kaynaklar:

  1. Maxcy-Rosenau-Last. Puclic Health and Preventive Medicine. Ed Wallace RB, Appleton & Lange, Stamford, Connecticut, 14th Edt 1998;627-29.
  2. Yassi A. Kjellström, Kok T, Guidotti TL. Basic Environmental Health. New York, Oxford University Press, 2001; 375-78.
  3. Ekici M, Acar Y. UV-B Radyasyon ve Etkileri, 9 Nisan 2003. Meteoroloji Genel Müdürlüğü Web Sitesi, http:// www.meteor.gov.tr/2003/arge/ozon/, 22.06.2003.
  4. Karaduman A. Solar Radyasyon ve Deri Üzerine Etkileri. http://saglik.tr.net/genel_saglik_solar_radyasyon.shtml. 18.04.2005
  5. The European Health Report 2002.